Gebelikte Derin Ven Trombozu

    Gebelikte derin ven trombozu
    Derin ven trombozu (DVT), vücuttaki derin toplardamarda, genellikle bacakta, kan pıhtısı oluşmasıyla oluşan ciddi bir durumdur.
    Pıhtı kopup kan dolaşımına karışırsa, akciğerlerdeki kan damarını tıkayabilir. Bu duruma pulmoner emboli denir ve acil tedavi gerektirir.
    Akciğer embolisi ölümcül olabileceğinden DVT’nin mümkün olan en kısa sürede teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi önemlidir.
    Derin ven trombozu belirtileri
    • • Şişlik (Ödem): Etkilenen bacakta veya kolda belirgin şişlik oluşması. Bu, genellikle ilk fark edilen belirtidir.
    • • Ağrı veya Hassasiyet: Bacakta kramp veya ağrı hissi, özellikle yürürken veya ayakta dururken artar. Bu ağrı, bazen “kas çekilmesi” gibi hissedilebilir.
    • • Sıcaklık Hissi: Pıhtının olduğu bölgede cildin normalden daha sıcak olması.
    • • Ciltte Renk Değişikliği: Etkilenen bölgedeki cildin kızarması veya morarması.
    • • Yüzeyel Damarlarda Belirginleşme: Etkilenen bölgede, cilt yüzeyine yakın damarların normalden daha belirgin hale gelmesi.


    Derin Ven Trombozu (DVT) Risk Faktörleri
    Derin ven trombozu (DVT), bir veya daha fazla risk faktörünün bir araya gelmesiyle ortaya çıkma olasılığı artan bir durumdur. Bu risk faktörleri, kanın pıhtılaşma eğilimini artıran, damar duvarlarına zarar veren veya kan akışını yavaşlatan durumları içerir.
    En yaygın DVT risk faktörleri şunlardır:

    1. Hareketsizlik
      Uzun süreli hareketsizlik, kan akışının yavaşlamasına ve kanın damarlarda göllenmesine neden olur, bu da pıhtı oluşumunu kolaylaştırır.
      • Uzun süreli seyahatler: Uçak, otobüs veya araba yolculuklarında uzun süre oturmak.
      • Yatak istirahati: Ameliyat sonrası veya ciddi bir hastalık nedeniyle uzun süre yatmak.
    2. Cerrahi Operasyonlar ve Travma
      Ameliyatlar, özellikle kalça, diz veya karın ameliyatları, damar duvarlarına zarar verebilir ve kan pıhtılaşma mekanizmasını harekete geçirebilir. Büyük travmalar (örneğin, bir bacak kemiğinin kırılması) da aynı etkiyi yaratabilir.
    3. Yaş
      35 yaş ve üzeri olmak, DVT riskini artırır. Ancak, DVT her yaştan insanı etkileyebilir.
    4. Kanser ve Kemoterapi
      Bazı kanser türleri ve uygulanan kemoterapi tedavileri, kanın pıhtılaşma eğilimini artırır.
    5. Obezite
      Fazla kilo, bacaklardaki damarlar üzerindeki basıncı artırır ve bu da kan akışını yavaşlatabilir.
    6. Genetik Faktörler ve Pıhtılaşma Bozuklukları
      Bazı genetik durumlar, kanın normalden daha kolay pıhtılaşmasına yol açabilir (örneğin, Leiden faktör V mutasyonu).
    7. Hamilelik
      Hamilelik sırasında artan hormon seviyeleri ve büyüyen rahmin bacak damarlarına yaptığı baskı, DVT riskini artırır. Doğumdan sonraki altı hafta da riskli bir dönemdir.
    8. Sigara
      Sigara içmek, kan damarlarının iç yüzeyine zarar verir ve kanın pıhtılaşma riskini artırır.
    9. Hormon Kullanımı
      Doğum kontrol hapları veya hormon replasman tedavisi gibi östrojen içeren ilaçların kullanımı DVT riskini artırabilir.

    Derin Ven Trombozunu (DVT) Önlemek İçin Yapılması Gerekenler
    Derin ven trombozu (DVT) risk faktörlerini taşıyorsanız veya daha önce DVT geçirdiyseniz, yaşam tarzınızda yapacağınız değişiklikler ve alacağınız önlemler bu durumu önlemede büyük önem taşır.

    1. Hareketli Kalın
      Kan dolaşımını canlı tutmak DVT’yi önlemenin en etkili yoludur.
      • Uzun süre oturmaktan kaçının: Uzun yolculuklar (uçak, otobüs, araba) sırasında saatte bir mola verip yürüyün. Eğer mola veremiyorsanız, oturduğunuz yerde ayak ve bacak egzersizleri yapın. Ayak bileklerinizi döndürmek, parmak uçlarınızı yukarı ve aşağı hareket ettirmek faydalı olacaktır.
      • Masa başı çalışanlar: Saat başı ayağa kalkıp birkaç dakika dolaşın.
      • Hastalık sonrası iyileşme: Ameliyat veya ciddi bir hastalık nedeniyle yatak istirahati yapıyorsanız, doktorunuzun önerdiği şekilde erken hareketlenmeye başlayın.
    2. Bol Sıvı Tüketin
      Vücudunuzu susuz bırakmamak kanınızın akışkanlığını korumaya yardımcı olur. Bol su içerek kanınızın koyulaşmasını ve pıhtılaşma riskini artırmasını engelleyebilirsiniz.
    3. Kompresyon Çorapları Kullanın
      Doktorunuzun önerisiyle kompresyon çorapları giymek, özellikle uzun yolculuklarda veya uzun süre ayakta durmanız gereken durumlarda bacaklardaki kan dolaşımını destekler ve şişliği azaltır. Bu çoraplar, bacak kaslarına hafif bir baskı uygulayarak kanın kalbe geri dönmesine yardımcı olur.
    4. Sigarayı Bırakın
      Sigara içmek kan damarlarına zarar verir ve kanın pıhtılaşma eğilimini artırır. Sigarayı bırakmak DVT riskinizi önemli ölçüde azaltacaktır.
    5. Sağlıklı Kiloda Kalın
      Obezite DVT için önemli bir risk faktörüdür. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersizle kilonuzu kontrol altında tutmak, bacak damarları üzerindeki baskıyı azaltır.
    6. İlaçlarınızı Düzenli Kullanın
      Eğer doktorunuz DVT’yi önlemek için kan sulandırıcı ilaçlar önerdiyse (örneğin, bir ameliyat öncesinde veya sonrasında), bu ilaçları düzenli ve doğru bir şekilde kullanmanız hayati önem taşır.
    7. Ek Önlemler
      • Uzun süre bacak bacak üstüne atmaktan kaçının, çünkü bu pozisyon kan akışını kısıtlayabilir.
      • Özellikle bacaklarınızda şişlik ve ağrı gibi DVT belirtileri varsa, bir sağlık uzmanına danışın.

    Derin Ven Trombozu Tedavisi

    1. Kan Sulandırıcılar (Antikoagülanlar)
      DVT tedavisinin temelini kan sulandırıcı ilaçlar oluşturur. Bu ilaçlar, mevcut pıhtının büyümesini engeller ve yeni pıhtıların oluşumunu önler. Kan sulandırıcılar pıhtıyı eritmez, ancak vücudun kendi kendine pıhtıyı çözme mekanizmasına zaman tanır.
    2. Kompresyon Çorapları
      Kompresyon çorapları, bacaklardaki şişliği ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca, DVT sonrası sendrom (POTS) adı verilen, uzun vadede bacakta kronik ağrı ve şişliğe yol açabilen durumu önlemede de etkilidir. Bu çoraplar, bacak kaslarına hafif bir basınç uygulayarak kan akışını düzenler.
    3. Trombolitik Tedavi
      Trombolitik tedavi, “pıhtı eritici” ilaçların kullanıldığı bir yöntemdir. Bu tedavi, kan sulandırıcılardan farklı olarak, mevcut pıhtıyı çözmeyi hedefler. Genellikle daha büyük ve ciddi pıhtılarda veya pulmoner emboli riski yüksek olan durumlarda hastanede uygulanır. Bu ilaçlar bir damar içine enjekte edilerek veya kateterle doğrudan pıhtının olduğu yere verilerek uygulanabilir. Ancak, kanama riskini artırdığı için yaygın bir tedavi değildir.
    4. Vena Kava Filtresi
      Eğer bir hasta kan sulandırıcı kullanamıyorsa (örneğin, aktif kanaması varsa) veya kan sulandırıcılara rağmen pıhtı akciğerlere gidiyorsa, vena kava filtresi yerleştirilebilir. Bu, ana toplardamar olan vena kavaya yerleştirilen küçük, şemsiye benzeri bir cihazdır. Akciğerlere gitme potansiyeli olan pıhtıları yakalar. Bu filtreler kalıcı olabileceği gibi, daha sonra çıkarılmak üzere de yerleştirilebilir.
    5. Cerrahi Tedavi
      DVT tedavisinde cerrahi müdahale nadiren kullanılır. Genellikle, büyük bir pıhtının bir damarı tıkadığı ve doku hasarına yol açabileceği durumlarda, pıhtıyı çıkarmak için trombektomi adı verilen bir operasyon uygulanabilir.